Annesi ve babası üniversite mezunu, küçük bir çocuğun meraklı sorularına özgürlükçü bir anlayışla cevap veren bir ailenin ilk deneyimiyim. 

 

Fabrika çıkış ayarlarım açısından kendimi çok şanslı hissediyorum , büyüdüğümde ele aldığım birkaç fiziksel unsurumun dışında. 

Ömrümün nereye akacağı ilk kez yan komşumuzun yaşlanmış, artık çok enerjik olamayan annesine olan karşı koyamadığım iyileştirme içgüdülerimle başladı. Kolonyalı tülbentlerle silerek iyileştirmekten başka elimden bir şey gelmediği zamanlarda atıldı belki de  bugünlerimi belirleyen tohumlarım. 

Fizik, matematik ve biyoloji dersleri en sevdiğim derslerdi; sorularıma ve doğayı sorgularıma en tatmin edici cevapları alabildiğim dersler onlardı. Bir de İngilizce derslerimi çok severdim; hocam kimse bilemezse bana sorardı, üzerime yaşımdan büyük sorumluluklar yüklerdi sağolsun. Rehberlik derslerinde gönüllü şarkılar söylettirirdi bana o yaban hallerimde parmak kaldırıp bağıra bağıra söylerdim kimsenin bilmediği slow parçaları ezberimden.

Adanada büyüyen bir kız çocuğu olarak hayalim hep başkentte tıp fakültesine giderek doktor olmak oldu. Dışarda arkadaşlarıyla bisiklet sürmeyi ve ağaçlara tırmanmayı herşeyden daha çok seven bir çocuk olarak annemin disipline yapısı sayesinde  üniversite sınavını kazandım. Sağolsun o olmasa sokaktan eve gelmezdim büyük ihtimalle.

Ankarada Sıhhıyede geçti üniversite yıllarım yurdum Kızılayda idi. Devlet su işlerinin misafirhanesinde kaldım. Çalışma salonunun müdavimlerindendim. Benim gibi eğlenmeye düşkün sınıf arkadaşlarımla dışarı çıktığım gecelerin dönüşünde hep ders çalışarak sabahladığım düşünülürdü ki bazıları doğruydu. Dört kişilik küçük odalarımızda en dağınık ama en uyumlu oda arkadaşı olmaya çalıştım bu arada milyonlarca anı biriktirdim, büyüdüm, ideolojilerimi belirledim. Çok güldüm, çok ağladım, aşık oldum; kendimi kaybedip geri buldum. Sonra yalnız eve çıktım, kendine güvenen güçlü bir kadın olmalarım başladı. 

Küçüklükten itibaren sivilce sorunum vardı, bana az çektirmediler. Tıp fakültesinde çözüm bulmaya çalıştım, kökünden kurutamadım izler kaldı. Sosyal hayatımda yolunda gitmeyen herşeyi sivilcelere bağladım; bu yüzden uzmanlığımı dermatolojide yapmaya karar verdim. Nitekim sivilce problemimi asistanlığımın ilk yıllarında kendi kendime ilaç reçete ederek çözdüm ve peelingler yaparak izlerimi yok ettim. O zamanlar teknoloji bu kadar gelişmemişti. İzleri geçirmek ve özgüvenimi kazanmak yıllarımı aldı. Çok deneyimlendim, bu süreçte tecrübe ettiğim ve kendime denediğim herşeyi şu an kullanıyorum. Beni çok üzen ve aşağı çeken bir sürecin kazanımlarının şimdi pek çok insanın yüzünü güldürmesi sahip olduğum en güzel ironi.

Asistanlığımın son senesinde yanağımın ortasında küçük bir leke belirdi ve sonra hafifçe büyüdü. Leke ile ilgili bildiğim tüm formülleri, kombinasyon tedavilerini, enzimatik peelingleri kullandım. Aynı yaz güneşten koruyucu sürdüğüm ve dışarı çıktığım ilk tatil günü sabahı her iki yanağımda kocaman 2 adet kelebek kanadı şeklinde leke belirdi. Bizim belalı lekelerimizden melazma olduğunu aynaya bakar bakmaz anladım.  O dönemde lazerler ile ilgili karşılaştırmalı bir tez hazırlıyordum. Okuduğum yayınlar içinde melazma konusundaki en başarılı tedavinin Q switched Nd:YAG lazerler olduğunu öğrendim, buldum ve tedaviye başladım. Hafif hafif azaldığını gördüm ve mecburi hizmetim boyunca istanbula her geldiğimde bu tedaviyi alacak şekilde lekelerimin üzerine gittim. Azaldı ancak tam olarak geçmedi. Mecburi hizmetimin son ayında istanbulda aynı lazere sahip olan bir klinikte iş buldum ve bu lazeri çok iyi kullanmaya and içtim. Üzerimde çeşitli doz denemeleri yaptım. Lekemi ilk 1 sene içinde minimalize etmeyi başardım. İkinci büyük mesleki tutkum leke tedavisi oldu. Bu süreci dudak dolgusu, gözaltı dolgu uygulamaları takip etti. Bir şey derdiniz oldu mu o işin profesörü oluyormuş insan yaşayarak öğrendim.

İşe başladığım kurumlarda teknolojiye çok düşkün, FDA onayı konusunda takıntılı bir doktor olarak çalıştım. Özgürlüğüne de düşkün ve hayalleri için yaşayan kırk yaşında bir kadın  olarak kısa bir süre önce kendi başıma bir muayenehane açma kararı aldım. Halen iç tasarımı, onayları ve ruhsat işleriyle uğraşıyor; ülkemin işleyişini ve işin mutfağını öğreniyorum. Bu sürecin öğreticiliği ve getirdiği süpriz gelişmeler ile büyüyorum, bilinçleniyorum. Hatta başka genç meslektaşlarımı cesaretlendirmek adına bu süreçte öğrendiğim herşeyi bir kongre sunumu ile aktarmayı düşünüyorum. Hayatın yalnız geçmeyeceğini bilecek kadar olgun bir yaştayım bu yüzden bildiğim herşeyi aktaracağım bir eğitim yuvası kurmak hedefim; kendime benzer yoldaşlar bulana kadar eğitimler vermeye devam edeceğim.

Bu sayıdaki yazımı sizlerle heyecanımı paylaşmaya ayırdım