Yedikleriniz sizi Yaşlandırıyor olabilir mi?

Belki hepimiz kendimize yatırım konusunda bazı teknolojiler için finansman bulamayabiliriz ama inanıyorum ki hepimiz yediğimize içtiğimize dikkat ederek kaderimizi değiştirebiliriz. Bunun için size güzel bir yayın derlemesi yaptım. 

 

Şeker yemek kendi aralarında çapraz bağ yapan kolajen lifler üzerinde glikasyon denen bir süreç başlatıyor. Bu sürecin sonunda dokuya zarar veren gelişmiş glikasyon son ürünleri denilen ingilizce AGE olarak bilinen ürünler oluşuyor. Bu durum kolajen çevresinde serbest radikallerin artmasına sebep oluyor. Böylece derinin yaşlanma süreci hızlanıyor.

Izgara yapmak, kızartma, fritözde uzun süre kızartmak veya fırınlamak suda pişirme yöntemleri ile karşılaştırıldığında belirgin olarak daha fazla  AGE ürünlerinin artmasına sebep olur. 

Glutensiz diyet verilmiş kişilerle unlu mamullerden zengin bir beslenme anlayışına sahip olanlar karşılaştırıldığında deri sağlığının korunduğu ve yaşlanma sürecinin iyileştiği görülmüş. 

Sağlıklı bir diyet glisemik indeksi düşük gıdalardan oluşan rafine karbonhidrat ve işlenmiş gıdalardan uzak, sebzelerden zengin, yağsız pişirilen protein ile beslenme kandaki şeker seviyesinin stabil tutulmasını sağlar ve 

yaşlanma sürecine minimal olumsuz etkiler yaptığı gösterilmiştir. 

Bir başka araştırma göstermiş ki kişiye özel antioksidan yapısının analizi ile sıklıkla genetik testler ile bu detaylı olarak analiz edilebilir hale geldi, antioksidandan zengin bir diyet ile derinin koruması arttırılıp güçlendirici bir yaş alma süreci yaratılabiliyor. 

Bir çalışmada yaş almış insanlarda Güneşe mağruz kalan alanlar üzerindeki deri kırışıklıklarına bakılmış, farklı etnik kökenlere sahip insanlar incelenmiş ve analizlerin sonucunda sebze, zeytinyağı, baklagil tüketen, düşük oranda süt ve süt ürünleri tüketen, yağ ve margarini az kullanan kişilerde kırışıklık oranı daha az bulunmuş.

Amerikada 4025 kadın üzerinde yapılan bir başka çalışmada daha fazla vitamin C ve linoleik asitten beslenen ve bunları meyve, sebze ve kuruyemişlerden alanlarda deri kırışıklığı ve deri inceliği gibi yaşlanma belirtilerinde belirgin düşük istatistikler tespit edilirken yağdan ve karbonhidrattan zengin beslenenlerde bu oran yüksek bulunmuş.

Ülkeler ve insanların yaşam sürelerine dair birçok istatistik buldum. Dünya üzerinde erkeklerin en uzun ve en sağlıklı yaşadığı yer Sardunya adasıymış.  Neredeyse hiç kardiyovasküler probleme rastlanmıyormuş. Yaş almada akdeniz diyetinin olumlu rolü için çok iyi bir örnek olduğunu düşünüyorum. 

Yine ortalama yaşam süresi beklentisi konusunda farklı ülkelerin 2019 yılındaki bir karşılaştırmasında Monako’da ortalama yaşam süresi 89.2 olarak en yüksek bulunmuş. Bu noktada finansal olarak herşeyin en iyisine ulaşabilen bir popülasyon olmalarına ve Akdeniz diyetine ek olarak en iyi antioksidan içeriğe sahip şarapların tüketiminin de önemli bir rol oynayabileceğini düşünüyorum. 

Özet olarak yaşlanma sürecimizin kalitesini ve yıllar geçtikçe alabileceğimiz görünümü belirleyen en önemli unsurlar bol sebze ve meyve içeren sofralarda dostlarla kaldırılan resveratrol deposu kadehler belirliyor gibi görünüyor. Ne dersiniz?